5 Nisan 2017 Çarşamba

ADANIN BÜYÜSÜ / The Magıc of Belle Isle



Merhaba;

Birkaç günlük mecburi bir dinlenmedeyim. Maalesef benim yaşamımda çok sık olmasa da dönem dönem bu aralar oluyor. Nedenini çok sorgulamıyorum artık , sadece of pof demeden yapmam gerekeni yapıyorum. Muhakkak bir mesaj çıkacağı için de açıkçası biraz meraklı ve heyecanlıyım.
Hastanınca heyecanlanan bir ben varımdır sanırım kendime çok güldüm:)))

Bu sebeptendir sakin ortamda elimin altındaki filmlerden izlemek istedim. Karşıma bu film çıktı. Adanın Büyüsü. Genel olarak taşrada geçen filmlerden hoşlanırım. Bahçeli evler, bir nehir ya da göl (burada da göl vardı.) , bol ağaçlı ortamlar, gün batımları, sakin yağmurlar hep yakın ve sıcak gelir. Aslında Morgan Freeman oynamasa çok hemen izliyim demezdim fakat iyi ki demişim. Son derece etkileyici bir yaklaşımı olduğu kesin. Filmi anlatmayacağım tabii, her isteyen kendi gözüyle kendi almak istediğiyle izlemeli ben bende nasıl etkisi oldu onu paylaşmak istiyorum. 

Bir kere ilk hissettirdiği, geçmiş zamanda birçok yanımızı birçok özelliğimizi şu ya da bu sebepten geri plana atıyoruz hatta unutuyoruz. Ben mesela çok sağlam biçimde günlük tutardım yıllarca yazdım yazdım. Bir yerde ne olduysa onu bıraktım, elimi ayağımı çektim sanki hiç olmamış gibi. Sanki elim parmaklarım defterle kalemle her gün buluşmamış gibi. Sanki kalbim gün be gün  kağıda akmamış gibi... Nerede nasıl bıraktığımı, daha neleri unuttuğumu düşündüm. Daha doğrusu neden unutmayı seçtiğimi. Beni ben yapan parçalarımdan biri ya da birkaçı ile yolları niçin ayırdığımı, neden eyvallah dediğimi... Uzun uzun düşündüm. Bu film hatırlamak içindi. Mesaj alınmıştı. 

Son sahnelerden birinde yaşlı adam küçük kıza soruyordu:
- Bir tek şey için bana söz vermeni istiyorum. Asla olmayan şeyi görmekten vazgeçme!!!
Küçük kız cevap verdi:
-Söz veriyorum.

Ve perde kapanır, alkışlar, gözyaşları birbirine karışır:)))  Ben de kendi sesszliğimde gözyaşlarıma boğulup sessizce ağladım ve şükrettim bu güzel mesaj için....





Sabahleyin de Grey's Anatomy 13. Sezonda kalan tek bölümü izlemiştim. Her bölümü ayrı bir derstir o denli güçlü bir etkisi vardır benim için. Annesi ölmeden önce notlarını buluyor kızı, bir kenera yazmış, 
-Kızım bir daha asla....
Ve yazının kalanı yok. Bir daha asla sevme mi diyor, bir daha asla güvenme mi, bir daha asla vazgeçme mi, bir daha asla savaşma mı? Bölüm sonuna dek çözemiyor. Sonra başlıyor kendi sözleriyle doldurmaya kendi hayatının boşluklarını...

Şimdi ben de kendi BİR DAHA ASLA listemi yapmaya başlıyorum. 
Bir daha asla güven duymayı bırakma.
Bir daha asla yargılama.
Bir daha asla kendine inanmayı bırakma.
Bir daha asla hayal kurmaktan vazgeçme.
Bir daha asla sevmeyi unutma.
Bir daha asla umutsuz kalma.
Bir daha asla yalnızlık çekme.
Bir daha asla kendin olmayı unutma.
Bir daha asla kendi değerini unutma...

Sevgilerimle...