Geçen hafta eşim bir seyahat için İtalya Milano'da idi. Dönüşünde gece geç vakit olmasına rağmen paketleri açmasına yardım diyordum ama gözümden uyku akıyor hoşgeldin deyip kaçmayı düşünüyorum içimden:))) Neyse yuvarlak bir paket çıktı. Orada iş yaptığı müşterisinin hediyesi olduğunu söyledi. Paketi açmamla çığlık attım. Kocaman yüksek mis gibi kokan bir Panottene bana bakıyordu. Çok beğenirim severim, heryerde bulamam her yıl özlerim vs. Beyaz Fırın gayet güzel yapardı bir de karton kutularda Makro Marketlerde satılıyordu. Bazen de minilerini coffee shoplarda görürdüm. Yapı olarak hazır ambalajlı , uzun süre raf ömrü olan ürünleri sevmiyorum dolayısıyla Beyaz Fırın'ı tercih ederdim. Bu yıl memleketinden geldi...
Her yıl Noel'e özel hazırlanan bir tatlı bu, menşei Milan. İçinde kuru meyveler çeşitli yağlı tohumlar mevcut. Muhteşem bir kokusu var. Sanırım içinde likör de var ve kuru meyvelerin aroması ağzınızda çok hoş bir aroma bırakıyor.
Bu pazar kahvaltıda dostlarımız vardı. Tatlı olarak panotteniyi yaptım. Kahvaltı servisi yoğun olduğu için sadece kahve ile sundum. İsteyenler çırpılmış krema ile deneyebilirler...
Ve işte kahvaltı masamız...
Benim cevizli ekmek baş konuktu. Ayrıca köy ekmeğini fırınladım acı yağ dökerek servis yaptım. Sahanda yumurta da sarımsaklı otlu tereyağı ve süt ile pişirildi alt üst yapıldığı için iyi pişen bir form. İsterseniz daha az da pişirebilirsiniz o zaman yerken içinden sarısı akışkan çıkar çok da keyifli olur.
Domates salatasını reyhan ile denedim biraz elma sirkesi ile çok yakıştı.Reçellerin biri annemden vişne reçeli. Portakal kabuğu Kıbrıs'tan bir dostumuzun hediyesi...Tekrar teşekkürler...Suyumuz limonla alkali hale getirildi ve portakal suyumuz minik şef Ege'nin elinden çıktı...
Keyifli mutlu pazarlar....