ÇOCUKLUĞUMUN BAYRAMLARINDAN ÇOCUĞUMUN BAYRAMLARINA…..
Bugün gene çok güzel bir bayram
sabahına uyandık. Hava güzel,sakin bir gün şükretmemek olmaz. İster
istemez insan çocukluğunda yaşadığı
bayramları düşünüyor. Çocuk kalbi ile sabah daha kahvaltıdan önce
giyinilen bayram kıyafetleri , bol bol akraba ve komşu ziyaretleri (tabii ki karşılıklı ),el öpmeler, harçlıklar, kocaman bayram sofraları ,
ağzımda hala tadı kalan bayram tatlıları… Günler öncesinden yapılan
o tatlı telaşlı hazırlıklar, sanki hiç birşey yetişmeyecek
gibi koşturmalar sonra derin bir nefes ile tüm ailenin işler bitti çok şükür diye
yorgunluk atması…
Şimdi tekrar çocuk olsam tekrar o mavi elbisemi giysem, elimi
o kocaman şeker kasesinin dibine kadar daldırsam diyesim geliyor. Ne
mutlu çocukken bayramların yaşamış olmak diyorum kendime, şimdinin değişen değerleri ile
çelişmeden bu kültürü evlatlarımıza aktarabilmek bugünün önceliği benim için. Bir de en önemli sebep bayramlarda her
birimizin daha iyi bir birey, daha iyi bir anne-baba, daha iyi bir evlat, daha
iyi bir varlık olabilmek adına kendimizle yüzleşmemiz şapkamızı
önümüze koymamız adına düşünmemiz
gereken zamanlar bence.
Bu arada da
çocuklarımız büyüdüklerinde nasıl anlatacaklar bayramlarını çok merak
ediyorum. Nasıl bizim şimdi
çocukluğumuza dair anılarımız var ise onlar neler biriktirecekler
merak etmeden duramıyorum.
Bayram tatilinin rehaveti içinde ben de
anneciğimin yaptığı içi
cevizli kalburastı mı yoksa üzeri fındıklı şekerpare mi favori tatlımdı düşünmek istiyorum. Keşke
demek sonrasında da iyi ki demek adına…
Hayırlı ve mutlu bayramlar diliyorum
hepimize….